Mustafa Onat's items Go to Must.'s photostream

26 Ağustos 2010 Perşembe

Anouar Brahem Quartet

Birkaç ay önce, Anouar Brahem’in internet sitesinde "14 Ağustos 2010 / Türkiye" yazdığını gördüğümde, çok büyük bir engel çıkmadıkça bu konsere gideceğimden emindim. Israrlı aramalarıma rağmen, uzun bir süre konsere ilişkin herhangi bir haber bulamadım. Konser nerededir, kim tarafından organize edilmektedir vs.. Nihayetinde birkaç hafta kala da olsa detaylardan haberdar olabildik.

14 Ağustos akşamı konser için arkadaşımla buluşup, iftardan hemen sonra soluğu Arkeoloji Müzesinin bahçesinde aldık. Kalabalığın içerisinde konsere gelen çok sayıda yabancı turist de vardı.

Konser saati geldiğinde “Ramazan’da Caz” etkinliklerinin organizatörü Hakan Erdoğan mikrofona yaklaştı; dinleyicilere bir-iki cümleyle teşekkür ettikten sonra “çok kısa bir şey söyleyeceğim, hayırlı ramazanlar” diyerek toplam 30 sn. içinde konuşmasını sonlandırdı. Bir dakika sonra da Anouar Brahem ve saz arkadaşları sahnedeydi (:


Çok hayalci olduğum söylenemez. Fakat zaman zaman gelecekle ilgili bazı şeyler geçer aklımdan; hayal olup olmadıklarından emin değilim. Bunlardan biri de Anouar Brahem’i canlı dinlemekti. Bu bir hayalse bile, artık değil (:Konserde son albümdeki parçaları çaldılar. Zaten albümde de aynı dörtlü vardı:
Anouar Brahem: oud,
Klaus Gesing: bass clarinet,
Björn Meyer: bass,
Khaled Yassine: darbouka, bendir

Konser The Lover Of Beirut’taki enfes bass vuruşları ile başladı. Konuşarak ve sandalyelerini çekiştirerek küçük çapta gürültüye sebep olan dinleyici kitlesi bu sesi duyar duymaz aynı anda hareketsiz kaldı diyebilirim. Albümdeki parçaları biraz farklı çaldılar. Özellikle -ud ve bass klarnetli- solo bölümlerde albüm kayıtlarına çok bağlı kalmadılar. Bildiğimiz melodilere farklı tatlar eklediler. Bu arada konsere farklı bir anlam yükleme derdinde değilim ama Arkeoloji Müzesinin bahçesindeki bilmem kaç asırlık ağaçlar da konsere eşlik etti. Anouar Brahem ve ekibinin de kendilerine eşlik eden yaprakların hışırtılarını duyduklarından eminim. Hatta alttaki fotoğrafta Brahem bu ağaçları seyrediyor olabilir. (:
The Astounding Eyes Of Rita’nın daha birkaç dakikası çalınmışken yatsı ezanı okunmaya başladı. Birbirine bakarak “fade out” (azalarak bitiş) ile bitirdiler. Ezanın bitimiyle, önce alkışlandılar sonra da yine gülümseyerek kaldıkları yerden devam ettiler. 1,5 saat kadar süren konserden sonra alkışlarla sahneyi terk ettiler. Alkış ve ıslıkların kesilmediğini fark ettiklerinde de, yeniden sahneye çıkıp 10-15 dk. daha çaldılar.

"Konser şöyle güzeldi, böyle güzeldi” demeyeceğim. Kısaca muhteşem bir geceydi. Konser öncesinde Anouar Brahem’e pek aşina olmayan arkadaşım, konserden sonra Arkeoloji Müzesinin bahçesinden Gülhane’ye doğru inen karanlık yolda yürürken “ayaklarım yere basmıyor galiba” dedi. Gecenin özeti bu olabilir benim için.