Mustafa Onat's items Go to Must.'s photostream

22 Mayıs 2012 Salı

Macahel

Geçtiğimiz yaz, yıllardır aklımdaki coğrafyaya gitmiş ve zihnimdeki belirsizliklere büyük ölçüde son vermiştim. 6-7 nesil önceden dedelerimizin terk etmek durumunda kaldıkları; ara nesillerdeki dedelerimizin de gidip görmediği, ama büyüklerinden duydukları kadarıyla bize anlattıkları köylerde uyumuş, sabah etmiş, yollarında yürümüş, patikalarında kaybolmuş, insanlarıyla sohbet etmiştim.

Macahel'den bahsediyorum. O zaman çok sayıda insan, hikaye ve fotoğraf biriktirdim. Geldiğimde merak edenlere anlattım. Kimi can kulağıyla dinledi. "Ne işin vardı dağlarda, denize gitseydin ya.." diyenlere de hafiften alaycı bir tavırla gülümsedim. Herkesle konuşmadım, geçiştirdim. Fotoğraflara bakıp vadide kendi kendime gezindim. Bu yerleri neden doğru düzgün çekememişim diye düşündüm. Kendime kızdım; "ya bu makinenin hakkını ver ya da makineyi başkasına ver" dedim. Her defasında özenle yerleştirdiğim çantadan çıkardım makinemi. Huyunu suyunu daha iyi öğrenmek için daha çok vakit ayırdım. Kendimi, Macahel'e bir daha gittiğimde makinemin canını çıkarmam gerektiğine inandırdım. Bu arada; dikkat ederseniz, bir daha gitmek için sebep de bulmuş oldum. Bu yaz olmayabilir, emin değilim. Belki olabilir de..

İlk paragrafta bağlantılarını paylaştığım yazılarda kısmen bahsetmiştim. Macahel, Gürcistan-Türkiye sınırında 18 köyün yerleşik olduğu bir vadi. Köylerden 6'sı Türkiye, 12'si Gürcistan tarafında. Bu arada Macahel vadisi, UNESCO'nun Türkiye'de biyosfer rezerv alanı olarak kabul ettiği ve koruduğu tek bölge. Türkiye'nin başka bölgelerinde bulunmayan binlerce çiçek ve bitki çeşidi yaşıyor. Bu nedenle doğal arıcılık gelişmiş durumda. Bal, organik olması amacıyla 20, 30 mt yükseklikteki ağaçlarda kara kovan sistemiyle üretiliyor. Ayrıca -üzgünüm ama- çoğumuzun marketlerden aldığı sarı sıvılar bal değil :) Macahel'de yediğim bal genzimi yakacak bir tad ve aromaya sahipti. Bu etkisini azaltmak için kaymakla yemek zorunda kaldım. :)

Yukarıdaki fotoğrafta vadinin başlangıcı olan Beyazsu ve Gorgit Yaylaları görünmekte. Yaylaların zirvelerinden itibaren vadi başlıyor. Dere içinde görünen köy Efeler (Eprat). Fotoğrafın sola alt kısmında görünen yapılar ise Fehmi abinin konakladığım pansiyonu. Birkaç sabah bu vadiye karşı uyandım.

Bu fotoğrafta ise vadinin diğer tarafı görünmekte. Yani Gürcistan tarafı. Alt kısımda Kayalar Köyü'nün bir mahallesi var. Hemen sonrasında da sınır.. Uzakta görünen köy Gürcistan tarafında. Sınır kavramına başka zaman detaylıca değinmek istiyorum.

Tamamı olmasa da; Flickr'da başka fotoğraflar da var.