Bir kurgu. Hikaye, eğlenceli isimlere ve eşit söz hakkına sahip karakterler tarafından ayrı ayrı anlatılıyor. İlk bölümde yazar birkaç düğüm atıyor. Devamında okuduğunuz her bölüm ve dinlediğiniz her karakter olayları anlamanızı kolaylaştırıyor. Son bölümü okuduğunuzda hikayeye ancak hakim olabiliyorsunuz. Bir çeşit puzzle gibi. Merak unsuru, her bölümden sonra yerini şaşkınlığa bırakıyor.
Son derece komik adamlar tarafından kurulmuş gerçek bir mafya çetesi, fantastik bir devlet kurumu (GİB), tüm kurguya ve karakterlere ‘bol kepçe’ dağıtılmış ansiklopedik bilgi, yazarı tanıyanları şaşırtmayacak kadar çok benzetme, kelime oyunu, metafor, uydurulmuş ata sözleri, Menteş’in kurnazca esprileri ve kendine has üslubu var bu kitapta da.
İlginç olan –ve eleştiri sayılabilecek tek şey- tüm karakterlerin üslup ve anlatımının neredeyse aynı olması. Hepsi aşağı yukarı aynı bilgi, tutum ve mizah anlayışına sahip. Murat Menteş, karakterleri bu konuda özgür bırakmamış. Her satırda, “kaptan köşkünde ben varım” dediğini hisseder gibiydim okurken. Neyse ki bundan rahatsız değilim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder