Şimdiki
zamanı takip etmekte zorlanıyorum galiba. Ta geçen yıldan taslak olarak
bekleyen yazılar var. Daha da kötüsü zihnimin ‘taslaklar’ klasörü de dolu. Ya bir
şeylerden vazgeçmem gerekiyor ya da taslak halindeki her projeyi hayata
geçirmem…
Sürekli zamanı hatırlatan saatlerle, takvimlerle, ajandalarla kuşatılmış olmama rağmen kronolojiye bağlı kalamıyorum. Bir ay kadar geri gideceğim şimdi mesela. Varsayalım zaman makinesini bulmuşum! Geçtiğimiz ayki kamp için bu yazı. Çadırlı, uyku tulumlu, matlı, baltalı vs. filan gerçek bir kamptan söz ediyorum. Yalnız işin kolayına kaçıp buraya birkaç fotoğraf ekleyeceğim sadece. Yazısı ise Gezgin Dergisi’nin Eylül sayısında. Şimdilik bu kadarı yeterli olsun.
Sürekli zamanı hatırlatan saatlerle, takvimlerle, ajandalarla kuşatılmış olmama rağmen kronolojiye bağlı kalamıyorum. Bir ay kadar geri gideceğim şimdi mesela. Varsayalım zaman makinesini bulmuşum! Geçtiğimiz ayki kamp için bu yazı. Çadırlı, uyku tulumlu, matlı, baltalı vs. filan gerçek bir kamptan söz ediyorum. Yalnız işin kolayına kaçıp buraya birkaç fotoğraf ekleyeceğim sadece. Yazısı ise Gezgin Dergisi’nin Eylül sayısında. Şimdilik bu kadarı yeterli olsun.
Bu ağaç İstanbul'da olsaydı köküne beton ya da asfalt dökülmüştü çoktan! |
ateş çok güzel yanıyor yaa :-) güzel fotolar.
YanıtlaSilAteşimizi yağmur söndüremedi wall-e. Sabaha kadar etrafındaydık. Çadır yerine ateş başında uyuyanlar bile oldu. Teşekkürler.
YanıtlaSil