İnsan yanılır. Yanılgılarını fark eder, pişmanlık duyar. "Yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim" diyen insanları samimi bulmam. İnsanların hata yapma ihtimallerinin hep var olduğuna, böyle yaratıldıklarına inanırım. Onca yanlışa rağmen pişman olmayanlarda sorun olduğunu düşünürüm hatta. Çok mu sık hata yapıyorum bilmiyorum ama ben pişman olabiliyorum. (Olabiliyorum dedim, çünkü saçma da olsa bunu bir meziyet olarak görüyorum.) Hata yapmamak için kırk kere düşünsem de koşullar değişiyor ve her zaman doğru olmuyor vardığım sonuç.
En büyük hatam ertelemek. Bazen tembellikten, bazen kararsızlıktan, kimi zaman da doğru zamanı beklemekten.. Bir şeyleri ertelemek için kendime göre mantıklı gerekçe ve mazeretlerimin olması, sonucun yanlış olmasını engelleyemiyor her zaman. Kendimi korumak için saçma savunma mekanizmaları oluşturmamın da bir anlamı yok. Ertelediğim birçok şeyin sonrasında “keşke” dedim. Keşke bu kadar gecikmeseydim. Keşke son günü beklemeseydim. Keşke erken uyusaydım. Keşke cevap vermeseydim. Keşke hayır deseydim. Keşke gitmeseydim. Keşke daha önce gitseydim. Keşke tek kelime etmeseydim. Keşke konuşsaydım. Keşke bir şeyler yapsaydım… Evde de işte de bilgisayarlarımızda saat var malum. Sevmesem de duvarlarda saat var. Kolumda saat var. Telefonumda saat var. Her anımız planlı; mesai saatleri, ders saatleri, yemek saatleri, toplantı saatleri, buluşmalar vs.. Zamanın farkına varmam için bu kadar etken varken, hala ertelemekten şikayet ediyorum. Suç benim. Şikayetim de kendime..
Her zaman yaptıkları için pişman olmaz insan. Bazen yapmadıklarımız daha büyük pişmanlıklar doğurur. Başından beri asıl söylemek istediğim buydu. Bu gece zihnim düzgün çalışmıyor. Böyle ağır aksak düşünmektense en azından bu kez bir şeyi ertelemeyeyim ve erkenden uyuyayım. Aşağıdaki şarkıdan biraz bahsetmek isterdim ama şarkının bitmesi için sadece 3-5 dakikam var. Hâle uygun olduğu için seçildi.
En büyük hatam ertelemek. Bazen tembellikten, bazen kararsızlıktan, kimi zaman da doğru zamanı beklemekten.. Bir şeyleri ertelemek için kendime göre mantıklı gerekçe ve mazeretlerimin olması, sonucun yanlış olmasını engelleyemiyor her zaman. Kendimi korumak için saçma savunma mekanizmaları oluşturmamın da bir anlamı yok. Ertelediğim birçok şeyin sonrasında “keşke” dedim. Keşke bu kadar gecikmeseydim. Keşke son günü beklemeseydim. Keşke erken uyusaydım. Keşke cevap vermeseydim. Keşke hayır deseydim. Keşke gitmeseydim. Keşke daha önce gitseydim. Keşke tek kelime etmeseydim. Keşke konuşsaydım. Keşke bir şeyler yapsaydım… Evde de işte de bilgisayarlarımızda saat var malum. Sevmesem de duvarlarda saat var. Kolumda saat var. Telefonumda saat var. Her anımız planlı; mesai saatleri, ders saatleri, yemek saatleri, toplantı saatleri, buluşmalar vs.. Zamanın farkına varmam için bu kadar etken varken, hala ertelemekten şikayet ediyorum. Suç benim. Şikayetim de kendime..
Her zaman yaptıkları için pişman olmaz insan. Bazen yapmadıklarımız daha büyük pişmanlıklar doğurur. Başından beri asıl söylemek istediğim buydu. Bu gece zihnim düzgün çalışmıyor. Böyle ağır aksak düşünmektense en azından bu kez bir şeyi ertelemeyeyim ve erkenden uyuyayım. Aşağıdaki şarkıdan biraz bahsetmek isterdim ama şarkının bitmesi için sadece 3-5 dakikam var. Hâle uygun olduğu için seçildi.
* (Hale Uygun, bir Murat Menteş romanına karakter ismi olabilirmiş.
Ya da Halim Yaman, daha anlamlı.)
Ya da Halim Yaman, daha anlamlı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder