Mustafa Onat's items Go to Must.'s photostream

1 Nisan 2012 Pazar

Semavi Hoca

Epeydir hafta sonu tatili, mesai mefhumu gibi sınırlarım yok. Elli kez yazdım herhalde. Cumartesi günleri tatil yapamayanları şimdi çok daha iyi anlıyorum. Bu hal içindeyken, bugün atölyenin bir aktivitesi vardı. Katılıp katılmama konusunda tereddüt etmiştim. Tembelliğime yenilmek üzereydim ki, bir anda kendimi dışarı attım. İyi ki de atmışım. Kaç yıldır İstanbul'da yaşayan ve epeyce gezen biri olarak gitmediğim enfes yerler varmış. Hep ertelediğim birkaç mekana gitme fırsatı da buldum. Bunlardan başka zaman bahsederim.


Günün sürprizi, bulunduğumuz yere Sanat Tarihçisi ve otoritelere göre yaşayan en saygıdeğer Osmanlı, Bizans ve İstanbul Tarihi uzmanı Prof. Dr. Semavi Eyice Hocamızın gelmesiydi. Kendisini televizyon programlarından tanımıştım. Boş kaldıkça ve aklıma geldikçe program kayıtlarını hala izlerim. ( http://tvnet.tv.tr adresinden, program bölümünde 'İstanbul' seçilerek İstanbul'u konu alan tüm programlarına ulaşılabilir)

Haliç'e karşı çayını yudumluyordu. Rahatsız etmekten çekindiğim için biraz beklediysem de dayanamadım, hal hatrını sormak için yanına gittim. Çok sıcak karşıladı. Sonrası nasıl oldu bilemiyorum ama en az yarım saat dünyaları anlattı bize. Ayrılmak zorunda olmasak anlatmaya da devam ediyordu. Bir arkadaşım bir şeyler sormak için ona ulaşmasının mümkün olup olmadığını sorduğunda, bizi evine davet etti. Biz rahatsız etmekten çekinirken; O her şeyini paylaşmaya hazır bir bilge. Cümleyi "gibi" diyerek bitirmedim, çünkü öyle. Mest olduk.

Bu arada, yıllardır tanışıyormuşuz hissi uyandıran güzel insanlarla da tanıştım. Atölyeye nefeslenmek için gittiğimi söylüyordum; derin bir nefes daha aldım.

3 yorum:

  1. kimin atölyesine gidiyorsun bakiim?

    YanıtlaSil
  2. ne güzel bir karşılaşma. istanbulda keşfettiğin yerleride bekliyorum...

    YanıtlaSil
  3. Ceren;
    İlk söylenecek şeyi en son söylemek ya da hiç söylememek gibi bir durumum var. Beni de böyle kabul edin artık (: Gezgin dergisinin fotoğraf atölyesi.

    Buket; Keşfetmek demeyelim de görmeyi ertelediğim yerlerdi. Bilgisayarlarda ve hafıza kartlarında duruyor. Dijital ortamlara hapsolduk sanki biraz.

    YanıtlaSil