Özensiz gezi bloglarına, -ne yazdığı umrumuzda olmayan gazeteler gibi- hızlı hızlı bakarak geçiyorum. Çok iyi fotoğraflar ve sağlam yazılar içerenleri ilgiyle takip ediyorum. Burası bir gezi blogu değil. Müzik blogu da değil. Edebiyat blogu da değil. İş hayatı ya da eğitim blogu da değil. Moda blogu da değil :) Herhangi özel bir alana kanalize olmuş değilim. Öyle bir niyetim de yok açıkçası. Aklıma estikçe gevezelik ediyor, bazı notlar düşüyorum.
Bir not daha düşeyim. Yıllar önce bir sebepten Safranbolu'ya gitmiş, sadece birkaç saat kalabilmiştim. Geçtiğimiz ay yeniden gittim. Safranbolu, UNESCO tarafından koruma altına alınan, en eski müze kentlerimizden biri. Sıkıcı olmaması için buraya uzun uzun yazmıyorum ama meraklısı varsa detaylı bilgi verebilirim. Yazı ve birkaç fotoğraf Gezgin Dergisi'nin Ekim sayısında. Diğer fotoğraflar burada.
Sokak sokak bildiğim kenti bir başkasının objektifinde tekrar gezmek ne güzel..:)
YanıtlaSilBen de sokak sokak biliyorum artık :)Teşekkürler.
YanıtlaSilBen de buraya gidemedim hala.Aslında tam zamanları gitmek lazım.
YanıtlaSilDreamtime;
YanıtlaSilHer mevsim turist alan bir yermiş. Bi sırt çantasına bakar :)
Ne güzel fotoğraflar! Güzel de bir günmüş belli ki:)
YanıtlaSilBen Göynük'ü de çok seviyorum. Nedense Safranbolu deyince aklıma gelen şehirlerden birisi. Yol üzerinde kendi halinde, belli bir karakteri olan ve bunu korumuş şehirler hoşuma gidiyor.
alkım;
YanıtlaSilTeşekkürler. Göynük'ü ben de sevmiştim. Birkaç sayfa geride.. :)